Esra Hankulu’nun ölümüyle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Ümitcan Uygun, Furkan G. ve Dilan C., emniyetteki işlemlerinin ardından Ankara Adliyesi’ne sevk edildi. Polisin geniş güvenlik önlemi altında adliyeye getirilen şüphelilerin savcılık sorgusu sürüyor.
Şüphelilerin verdikleri ifade şöyle:
Ümitcan Uygun;
-Ayranı içince kusmaya başladı. Esra’yı salonda bulunan çekyata ıslak bir şekilde yatırdık. Ben ve Esra bir kanepede, Dilan ve Furkan ise diğer kanepede yaklaşık 1 saat uzandıktan sonra yatak odasına tekrar geçtik.
-Ben Esra’nın ıslak olmasından dolayı üzerini çıkardım ve uzun askılı boydan bir elbise giydirdim. Yatağa uzandıktan sonra da Biraz uyuyayım da kendime geleyim dedi. Bu esnada Esra’nın titremesi hafif şekilde devam ediyordu. Esra yaklaşık 10-15 dakika sonra uyudu. Ben de yatağın sağ tarafına geçerek oturdum ve telefon ile oynamaya başladım.
-Saat 07.30 sıralarında ben de uyuyakalmışım. Saat 10.15 sıralarında soy ismini bilmediğim avukatım Zehra beni arayarak ‘Adliyede seni bekliyorum, ifaden var’ dedi, ben de ‘Uyuyakalmışım abla, hemen geliyorum’ dedim ve telefonu kapattım. Benim telefonum çaldığında Esra da uyandı ve lavaboya gitti. Lavabodan geldiğinde ben üzerimi giyiniyordum.
-Esra tekrar yatağa uzandı ‘Bir daha içmeyeceğim ne lanet şeymiş’ dedi. Ben de ‘Taksi çağır, ben ifadeye gideceğim’ dedim. Esra da benim telefonumdan taksi durağını arayarak taksi istedi. Yaklaşık 2-3 dakika sonra taksi geldi. Ben evden çıkarken Esra uyanıktı. Saat 11.00 sıralarında taksiye binerek adliyeye gittim.
*Ümitcan Uygun, saat 14.30 sıralarında, Esra Hankulunun telefonundan Furkan G.’nin kendisini aradığını ileri sürerek, “‘Bu kız nefes almıyor, bu kız morarmış’ dedi. Ben de Furkan’a Kalbi atıyor mu, diye bak dedim. Furkan da Yok ağabey, kalbi atmıyor dedi. Hemen ambulansı ve polisi ara, bildiğiniz ne varsa doğru şekilde anlatın dedim. Furkan da Ağabey senin ismini geçirmeyeceğim dedi. Ben de Ne yediyseniz ne içtiyseniz doğruca anlatın deyip telefonu kapattım. Saat 18.30 sıralarında dükkanı kapatarak ben, babam ve ağabeyimle onun evine gittik. Yarım saat sonra kendi evime geçtim daha sonra polisler gelip beni aldılar” dedi.
Furkan G'nin ifadesi ise şöyle;
-2 yıldır birlikte olduğu sevgilisi Dilan’ın, Esra ile arkadaş olduklarını söyledi. Furkan G., Esra’nın Ümitcan Uygun ile ise bir süredir sevgili olduklarını ileri sürdü. Dilan ve Esra’nın akşam evine geldiklerini, daha sonra Esra’nın Ümitcan Uygun’a mesaj atıp eve davet ettiğini, bir süre alkol aldıktan sonra gece çorbacıya gittiklerini, ardından hep birlikte Esra’nın evine geçtiklerini anlattı.
-Evde Esra Hankulu’nun, alkolün etkisiyle ağlamaya başladığını, hayatını kaybeden babasının mezarına gitmek istediğini söylediğini belirten Furkan G., “Biz de saatin geç olduğunu, bu saatte mezarlık ziyareti olmayacağını söyledik. Esra bir anda kilitlendi ve düştü. Esra’yı banyoya taşıdık. Ayılması için soğuk suya tuttuk. Esra ayıldı ve kendine geldi. Hep birlikte salona geçtik. Ümit ve Esra salonda kanepeye uzandı. Sabah ezanından sonra Ümit, Esra’yı kucaklayıp odaya götürdü. Esra ile konuşuyorlardı yani Esra baygın ya da uyur vaziyette değildi” dedi.
-Furkan G., saat 08.00 sıralarında, Ümitcan Uygun’un evden çıktığını söyleyerek, “Çıkarken bize hiçbir şey söylemedi. Gece bizim yanımızdayken babasıyla sabah işe geleceğine dair konuşmaları olmuştu. Saat 14.00 sıralarında Dilan tuvalete gitmek için uyandı. Yaklaşık 2-3 dakika sonra yanıma geldi. Bana ‘Esra’ya gir bak, mosmor olmuş’ dedi. Ben de hemen Esra’nın yatak odasına girdim.
-Esra yatak üzerinde sırtüstü yatar vaziyetteydi. Vücudunda morartılar vardı. Üzerinde açık renkli elbise vardı. Bu elbiseyi çorbacıdan geldikten sonra evde giymişti. Beraber çay içtiğimiz sırada da bu elbise vardı. Ben Esra’nın göğsünü, burnunu ve boynunu kontrol ettiğimde nefes almadığını anladım. Hemen ambulansı aradım ve yardım talep ettim. Sağlıkçılar ve polisler geldi. Esra’nın öldüğünü söylediler. Ben ve Dilan polisler gelene kadar ayrılmadık” diye konuştu
*
Ölümü şüpheli bulunan Esra Hankulu’nun ön otopsi raporunda, beyin zarında travmatik olmayan kanama ve akciğerlerde iltihaplanma tespit edildi. Bu bulguların haricinde vücutta herhangi bir darp, cebir, kesici, delici alet izi ve ateşli silah yarasına rastlanılmadı. Herhangi bir zehirlenme durumuna yönelik alınan bulgular, toksikolojik inceleme amacıyla Kimya İhtisas Laboratuvarı’na gönderildi. Hankulu’dan alınan örnekler, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
•DHA